Değerli Arkadaşlar,
Dün (12 Eylül Cumartesi günü, saat
19.00 sonrasında) 12 Arkadaşın katılımı ile ilk toplantımızı yaptık.
Toplantı hakkında bilgi vermeye
geçmeden, daha önce yapılanlar hakkında toplantıda da yeni gelen arkadaşlara
yaptığım gibi bir bilgilendirme yapayım; ama bu sefer biraz daha ayrıntılı.
Çünkü grubumuza da yeni katılımlar oldu bu arada.
*
“HDP’ye Oy Ver Girişimi”nden “Barış ve Demokrasi Girişimleri Ağı”na
Bilindiği gibi “HDP’ye Oy
Ver” girişiminin faaliyetine seçimlerden sonra son vermiş; girişimin “Barış ve Demokrasi Girişimleri Ağı”
diye yeni bir girişime dönüşmesine ve girişimin esas olarak HDP’ye Oy Ver Girişimi’nin çalışmalarından miras kalan
altyapının bakımı ve yönetimiyle ilgilenmesine karar vermiştik.
Elbet seçim öncesinin yorgunluğu ve
yaz rehavetiyle işler çok yavaş gitti. Ama yine de sonunda şunlar yapılabildi:
Önce bir grup kuruldu ve işlevini
dolduran HDP’ye Oy Ver e-mail grubundaki bütün üyeler buraya da aktarıldı.
Grubun girişinde yapılan şu açıklamada
gerekli bilgiler bulunuyor.
“Bu grup, Barış ve
Demokrasi Girişimleri Ağı Bakım ve Yönetim işlerini organize etmek için
bir e-mail grubudur. Çalışmalara katılmak isteyen herkes üye olabilir.
Çalışmalara ve gruba katılanlar aynı zamanda karar ve tartışma süreçlerine de
katılma hakkı elde ederler. Tüm tartışma ve kararlar kamuya açıktır.
Gruba üye olmak
için bdgirisimleri+subscribe@googlegroups.com adresine
boş bir e-mail yollamak yeter. Bir yönetici onaylayınca otomatikman üye
olursunuz.
Grubun
Çalışmaları ve Temel Metinleri http://bdgirisimleri.blogspot.com.tr/ adresindeki
blogtan İzlenebilir.
Grup Sayfasının
adresi: https://groups.google.com/d/forum/bdgirisimleri
Facebook sayfası: facebook.com/bdgirisimleri
Facebook grubu: https://www.facebook.com/groups/bdgirisimleri/
Grubun e-mail
adresi: bdgirisimleri@groups.facebook.com
Twitter adresi:
@bdgirisimleri
Grubun e-mail
Adresi: bdgirisimleri@gmail.com”
Son durum Şöyle:
E-mail grubunun 250 üyesi var. Pek
yeni katılım olmadı. Çünkü kimse davet etmiyor. Şu ana kadar ağın bakımının
pratik işlerine ilişkin de hiçbir iş bölümü vs. yapılmadı.
Bütün bunlara rağmen Facebook’ta
belli bir aktivite özleniyor:
Bilindiği gibi Facebook’ta Grup ve
Sayfa diye iki farklı yapı var.
Gruplara da üye olunabiliyor.
Facebook bunları şikâyet halinde öyle kolay kolay kapamıyor.
Sayfalarda isi beğenme yapılabiliyor.
Daha esnek ve çok ayrıntılı istatistikler veriyor. Adeta yeni bir kişi gibi
özelliklere sahip sayfalar Facebook açısından. Fakat şikâyetlerde kolayca
kapatılabiliyor.
Barış ve Demokrasi Girişimleri Ağı
(Grup): 321 Üye Var
Barış ve Demokrasi Girişimleri Ağı
(Sayfası) 264 sayfa beğenmesi, 134 gönderi erişimi, 22 gönderi Etkileşimi.
Twitter’de bir faaliyet yok sayılır.
Henüz Blog da yeterince çalışmıyor.
*
“HDP’ye Oy Ver”den “HDP’yi Savunma ve Destekleme”ye
Daha erken seçim yapılacağı bile belli
olmadan, seçim öncesi çalışmalardan arkadaşlar olarak, HDP’nin saldırıların hedefi
olacağını öngörerek, bu seçimlerden önce de “HDP’yi Savunma
ve Destekleme Girişimi” diye bir Girişim kuralım dedik. Ancak bir
süre beklemede kaldık. Çünkü bir belirsizlik de vardı.
Ancak son ana kadar süren oyalamalar
nedeniyle ancak kesin seçim yapılacağı ve tarihi belli olduktan ve saldırılar
başladıktan sonra bir hareketlenme oldu.
Bu bağlamda yine eski “HDP’ye Oy Ver” grubunun bütün üyelerini bu sefer “HDP’yi
Savunma ve Destekleme Girişimi”ne de katılacaklarını düşünerek, kimseden de bir
itiraz gelmediğinden, yine yeni bir e-mail grubu kurduk. Bu isimle yeni bir
e-mail grubu kurduk.
Bu grubun kuruluşu ve üyelerin
aktarılması 6 Eylül’de tamamlanabildi (yani bir hafta önce)
Grup için amblem vs. gibi basit grafikler
yaptık. Ve grubun açıklamasında da verilen şu bilgilere uygun sayfa, grup, blog
vs. oluşturduk.
Altı günde elde etilen sonuçlar
şöyledir:
E-Gruba 8 yeni üye katıldı
11 Eylül’de 5
12 Eylülde 2
Bugün sabah 1
Görüldüğü gibi Küçükaydın’ın
yazısında adres bile vermesi yeni katılımlara yol açmıştır.
HDP’yi Savunma ve Destekleme Grubu:
27 Üye
HDP’yi Savunma ve Destekleme Girişimi
Sayfası: 337 Sayfa Beğenmesi
Eski HDP’ye Oy Ver Girişimi
sayfasının adını değiştirip HDP’yi Savunma ve Destekleme Girişimi yaptık
(Dikkat edilsin farkın görülmesi için bu isinde “sayfası” sözcüğü bulunmuyor.
Ve adresi değiştirilemediğinden eski işlevinin adını taşıyor.) 1651 beğenme var. 26 kişi son
haftada kaydolmuş
HDP’ye Oy Ver Grubu. Bunu da aldık
adını değiştiremiyoruz.
Grubun şu an 6489 üyesi
var. Son bir haftada 26 kişi katılmış.
*
HDP’yi Savunmak ve Desteklemek İçin “Erdoğan İstifa” Grubu ve Sayfası
Bir de son iki günde Erdoğan İstifa
diye, ayrı bir sayfa ve grup açtım.
Çok büyük bir ilgi gördü ve bir gün
içindeki sonuçlar şöyle:
Erdoğan İstifa Gurubu.
İki gün içinde 589 kişi
üye oldu.
Erdoğan İstifa sayfası:
Sayfaya 17.372 kişi
bakmış
İki günde 1105 sayfa
beğenmesi (Sayfayı beğenene sayfadaki paylaşımlar gider)
Yine bir günde 3645 Gönderi
erişimi (Okumak için tıklanmış, okunup okunmadığı bilinmiyor)
1400 Gönderi etkileşimi olmuş
(beğenmiş yorum yapılmış ya da paylaşılmış)
186 Beğenme
6 Yorum
33 Paylaşım
Yani Erdoğan İstifa sayfası ve grubu
çok büyük bir ilgi görmüş durumda. Kaldı ki herkes tanıdıklarını çağırmış,
yeterince tanıtımı yapılmış vs. değil. Ama doğru bir halkanın yakalandığının
bir göstergesi gibi görülebilir.
Toparlarsak son bir hata içinde
yapılanlar ve ortaya çıkan sonuçlar kısaca bunlardır.
*
Toplantının Hazırlığındaki Aksamalar
Toplantıyla ilgili olarak bazı
aksamalar oldu.
Birincisi, önce Perşembe günü için
yer ve zaman belirlenmişti. Sonra bazı arkadaşlar o gün meşgul olduklarını, başka
bir gün olmasını istediler, bunun üzerine ilk etkinlik yeri ve zamanıyla iptal
edilip yeniden bir etkinlik düzenlendi.
Bu nedenle ayrıca geç de düzenlenmiş
oldu.
Muhtemelen birkaç kişi bu değişikliği
göremedi ve Perşembe günü gidip boş dönme durumunda oldu. (Bana Facebook’ta
birkaç arkadaş sordu çünkü)
Yani Perşembe günkü toplantıya
gidenler oldu ama onlara değiştiğini de duyuramadık.
Öte yandan, Cumartesi günü hava bozdu
ve sağmak yağışlar oldu. Bu da katılımı olumsuz etkiledi.
Geleceği neredeyse kesin 4 arkadaş
acil kişisel işleri nedeniyle önceden haber verip gelemedi.
Toplantıya o az duyuruya rağmen, 56
kişi geleceğini bildirmişti.
Ancak bu nedenlerle onlardan da epey
bir bölümü gelemedi.
Tabii bütün bunlara ek olarak son olayların yarattığı moral bozukluğu ve çekingenlik de var.
Tabii bütün bunlara ek olarak son olayların yarattığı moral bozukluğu ve çekingenlik de var.
*
Toplantı Hakkında
Toplantıya 12 kişi geldi.
Hep birlikte oturacak sakin bir yer
aradık ve Baykuş Kafe'nin üst katında bulup orada konuştuk.
Önce tanıştık.
Katılanların önemli bir bölümü HDP’ye
oy ver Girişiminde çalışmış ve birbirini tanıyan arkadaşlardı.
Üç arkadaş yeniydi.
Sosyal medyadan ve yazılardan duyup
gelmişlerdi. İkisi öğretim üyesi, biri büro çalışanıydı. İki kadın bir erkek.
Toplam katılanların 4’ü kadın 8’i erkekti.
Önce Demir söz adı ve kısaca HDP’ye
oy ver girişiminden bu güne kadar yapılanları, çalışmaların nasıl yapıldığını
(açıklık, oydaşma yöntemi vs.) kısaca
özetledi, yapı hakkında bilgilendirmeler yaptı.
Yeni katılan arkadaşlar HDP’ye Oy Ver
girişimi çalışmaları hakkında neler yapıldığına dair sorular sordular. Kısaca
açıklamalar yapıldı.
(Aslında yapılanların hepsi
İnternette, Grup sayfasında vardır. Sayfaya zaman tünelinde geriye doğru bakmak
yeter.)
Sonra HDP’yi desteklemek için esas
neler yapılacağını görüşebileceğimizi; ama olayların gelişimi üzerine somut bir
önerisini öncelikle sunup bunun üzerine tartışıp ondan sonra diğer neler yapabiliriz,
böyle bir yol izleyelim dedi. Genel bir kabul görünce de kısaca şunları söyledi.
“Erdoğan sürekli
ileri gitmek zorunda; durması veya tereddüt’ü sonu olur. Onun için daha cüretkâr
ve tehlikeli saldırılarını beklemek gerekir.
Karşısındakiler
ise, seçim tarihini bekler durumdalar. Erdoğan ise seçimlerde kazanamayacağı
belli olduğunda, bir şekilde erteleyip var olan hükümetle sürdürecektir. Bunun
için de çok daha büyük provokasyonlar yapacaktır.
Kararlılığı ve
karşısındakilerin kararsızlığı ve acil görevleri doğru tanımlayamaması
sayesinde şu an geniş bir yılgınlık oluşturmuş bulunuyor.
Aslında Erdoğan’a
karşı muhalefet daha genişlemiş ve derinleşmiş olmakla bilirlikte tam bir
dağınıklık da var.
Yine de Erdoğan
tam amacına ulaşmış sayılamaz.
İki gösterge
var. Saldırılara kitlesel katılım olmadı lümpen ve serseri çeteleriyle sınırlı
kaldı.
Asker
cenazelerinde hala aileler ve yakınları Erdoğan’ı suçlamaya devam ediyorlar.
Ama Erdoğan
Ergenekon’la kader birliği yapmış ve bir tür varlık veya yokluk savaşına girmiş
bulunuyor. Şimdi henüz küçükken karşısına dikilinmezse, yarın öbür gün daha
büyük güçleri elde ettiğinde direnmek çok daha zor olacaktır. Tarihsel deney,
örneğin Hitler bunun bir örneğini gösteriyor.
Seçimleri
beklemeden harekete geçmek gerekiyor ama nasıl ve Hareket geçip durdurmak
mümkün mü?
Eğer hedef doğru
seçilirse, olabildiğince dar ve can alıcı bir hedef ve bu hedefe yönelik en
geniş bir birlik ve ittifakı sağlayacak biçimler. Bu takdirde başarı mümkündür.
Bu da kanımızca
şöyle olabilir.
1)
Hedef bir tek cümle ile özetlenebilir. Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığından
uzaklaştırmak. Bunun için bir tek hedef: Erdoğan İstifa
2)
Erdoğan’ı istifası, hem barış sürecine yeniden dönüşü mümkün kılar; hem
de seçimlerin olmasını.
3)
Böyle bir hareket istifa ettiremese bile etkili olursa Erdoğan’ın
hareket alanını daraltarak Seçimleri erteleme veya şiddet ortamlarında
gerçekleştirme girişimlerini engelleyebilir.
4)
Hareketin en geniş kitleleri toplayabilmesi için, hiçbir şekilde hedef
dağıtması, provokasyona uygun olmaması; pasif direnişle yetinmesi, geniş bir
yurttaş hareketi olması gerekir.
5)
Bunun için en ideal biçim, Erdoğan İstifa yazan bir kâğıt, tişört, plaket
vs.nin göğse (Veya sırta da) yazılması, bir yurttaş olarak herhangi bir yerde
oturma veya dolaşma hakkına dayanması; hiçbir şekilde siyasi veya başka bir
plaket, pankart, taşınmaması, slogan atılmaması. Her gün aynı yerde aynı saatte
buluşulup, oturulması veya dolaşır gibi yürünmesi veya yatılması vs. (bu yaratıcılığa
kalmış bir şey duruma göre değiştirilebilir ve birinden diğerine geçiş
yapılabilir.)
6)
Hiçbir şekilde polisle çatışmaya girilmemesi. Slogan atılmadığı,
pankart taşınmadığ takdirde Polis’in oturma veya seyahat özgürlüğünü
kısıtlaması olur dağıtmaya kalkması. Polis götürmeye kalkarsa da direnmemek.
Yere oturmak veya yatmak.
Eğer böyle bir
biçim ısrarla sürdürülebilirse, gerekli organizasyon da yapılırsa bu hızla
büyüyen bir hareket dönüşebilir. Çünkü ortam uygun. Herkesin canı burnunda.
Böyle provokasyona gelmeyecek ve herkesin katılabileceği bir biçim birden bu
moral bozukluğuna son verir ve son derece etkili milyonları kapsayan bir
harekete dönüşebilir.
Hareket biçim
olarak elbette şehirli kesimlere daha uygundur.
Bu da onun
üstünlüğüdür. Çünkü Şehirler modern toplumun sinir düğümleridir. Bunların da en
can alıcı yerleri büyük alanlar, şehirlerin merkezi bölgeleridir. Bu aynı
zamanda hareketin kendini yayması ve duyurması için de çok önemlidir.
İstanbul
Türkiye’nin en kritik şehridir. Gezi’nin de gösterdiği gibi, Kadıköy ve
Beşiktaş da kritik önemdedir.
Bu hareketi
başlatmak için Kadıköy şu an en mümkün ve ideal yerdir.
Önemli olan ilk
başlangıcı yapacak ve bir süre istikrarlı olarak sürdürecek asgari bir kitlenin
bulunması; ilk başta ezilmemek ve dağılmamak.
Eğer bir süre
sürdürülebilirse hızla geniş kitlelerin katılımı olabilir. Zaten belli bir güce
ve yaygınlığa ulaştıktan sonra artık durdurulması olanaksız olur. Bir çığ gibi
hızla büyür. Önemli olan o kritik kütleye ulaşmasıdır.
Sessizlik,
slogan ve pankart kullanılmaması, pasif direniş ve yurttaşın en temel haklarına
dayanma, hem polisin saldırı ve provokasyonlarına; hem de sol grupların
hareketi dağıtma; bir yarışa ve gösteriye döndürme; hedefi dağıtma
potansiyeline karşı en etkili ve biricik biçimdir.
Burada kritik
nokta ilk başlangıç. Şu yılgınlık ve korku ortamında bunu iyi yapmak gerekiyor.
İlk başlangıcı iyi
örgütlemeli.
Ayrıca yine bu hareket
bağlamında sembolik ve yaratıcı başka şeyler düşünülebilir.
Örneğin barış
sembolü olarak, kâğıttan turna kuşları yapılarak (origami) dağıtılabilir.
Bu hareketin
sembolü ve mesajı da olur.
Ama bu işin en
kritik kısmı başlangıcıdır.
Bunu küçükken
ezmeleri tehlikesini yok etmek için, iyi organize olmak gerekiyor.
İlk bir hafta
dayanılabilirse ve yeterince duyurulabilirse, Erdoğan’ın istifasını sağlayacak şekilde
milyonlarca insanın hareketi başlatılabilir.”
Daha sonra bu konularda çeşitli
görüşler belirtildi. Yaklaşım genel bir kabul gördü. Çeşitli olasılıklar ve
yapılacak ve yapılabilir yanlar üzerine fikir alışverişi yapıldı.
Genellikle, böyle bir hareket için
şartların uygun olduğu; bu hareketle yılgınlığın dağıtılabileceği; seçimleri
bekleme tuzağına düşülmeyeceği; böylece seçimlerin de mümkün kılınabileceği; dolayısıyla
HDP’yi savunmanın da en etkili biçimi olabileceği gibi görüşler dile getirildi.
Bu bağlamda ilk eylemi başlatmak için
ön hazırlıkları tamamlamak ve daha büyük bir katılımla bir toplantı daha yapmak
üzerinde anlaşıldı.
Buluşma yeri olarak bu sefer Kadıköy
iskelesi önü gibi ciddiyet duygusu uyandırmayan bir yer tayininden ise, daha
sağlam bir yer bulunup orada toplanılmasında anlaşıldı.
Özellikle AKA-DER’in üzerindeki toplantı yapmaya müsait bölüm ve Eğitim Sen araştırılacak.
Özellikle AKA-DER’in üzerindeki toplantı yapmaya müsait bölüm ve Eğitim Sen araştırılacak.
Hepimiz çevremizdeki arkadaşlarla
birebir görüşerek toplantıya gelmelerine çalışacağız.
(Bu arada toplantıya ilk katılan bir
arkadaş, ben başka bir öneriyle gelmiştim. Biz Öcalan’a çağrı yapmalıyız. Ateşi
kestirsin diye ama şimdi diğeri genel kabul gördüğünden bunu önermiyorum dedi.)
Hatırladıklarım özetle bunlardır.
Demir Küçükaydın
14 Eylül 2015 Pazartesi
Not:
Bu vesileyle, (origami) Sadako’un
barışı sembolize eden kâğıttan turnaları, nasıl yapılır konusunda Youtube’de
birçok ayrıntılı gösteren video var. Origami Turna Kâğıt falan yazdınız mı bir
sürü çıkıyor. Örneğin biri şurada:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder