19 Eylül 2015 Cumartesi

#Erdoğanİstifa Kampanyası Toplantı Raporu – 17.09.2015



Değerli Arkadaşlar,
17 Eylül akşamı, #Erdoğanİstifa kampanyası veya girişimi için KESK Kadıköy’de buluştuk.
Toplantıya 15 kişi katıldı.
Katılanların yuvarlak yarısına yakını “HDP’ye Oy Ver Girişimi”nde çalışmış arkadaşlardı ve sekiz (8) kadar da yeni arkadaş katılmıştı.
Katılmak isteyip de kendilerine geç ulaşıldığı için veya aynı saatte başka işi olduğu için katılamayanlar da katılabilenler kadardı.
Katılanların üçte biri (5’i) kadındı.
*
Önce kısaca tanıştık.
Sonra bir moderatör belirleyip (Seda) gündeme geçtik.
Önce yapılan çalışmaları özetleyelim dedik.

Önce Demir temasları hakkında bilgi verdi. Kendisinin tanışıklıkları ve ilişkileri sınırlı olduğundan, esas olarak sadece Kadıköy ve çevresinde, Gezi’nin yadigârı ve artık fiilen neredeyse bitmiş olan dayanışmalardan tanıdıklarına gittiğini; gittiklerinin hemen hepsinin, yaratıcı ve olumlu bir eylem olarak gördüklerini ve desteklediklerini; ama geç ulaştığı için bu toplantıya katılamadıklarını; bu nedenle katılımın biraz düşük kaldığını söyledi.
Sonra diğer arkadaşlar da kısaca temasları hakkında bilgi verdiler. Genellikle çalışanlar için saat 19.00’un biraz erken olduğu yönünde bir görüş de oluştu. Ve toplantıların, iş gününde değil de hafta sonları yapılmasının daha iyi olacağı söylendi.
Sonra Demir, özellikle yeni katılanları bilgilendirmek için, kısaca geçmişi özetledi.
·         HDP’ye Oy Ver Girişimi”nden başlayarak, seçimlerden sonra bunun
·         Barış ve Demokrasi Girişimleri Ağı”nın Bakım ve Yönetim işlerine Dönüşmesi, sonra HDP’ye Saldırıların ve Erken seçim yapılacağının anlaşılması üzerin eski HDP’ye oy ver girişimindekilerin bu sefer de esas olarak bu erken seçim dönemine yönelik olarak
·         HDP’yi Savunma ve Destekleme Girişimi”ni kurmaları; Sonra da bu girişimin bu amaca yönelik olarak HDP etrafında oluşan tecrit çemberini kırmak ve aynı zamanda Erdoğan’ı tecrit etmek ve savunmaya zorlamak için
·         #Erdoğanİstifa“ şeklinde, somut bir eyleme ve hedefe yönelik bir girişim başlatması; bunun için daha önce bir toplantı yapıldığı; bunun ikinci toplantı olduğu özetlendi. (Mavi renkli linkler tıklanarak daha ayrıntılı bilgilere ulaşılabilir.)
Yine buna bağlı olarak, Erdoğan’ın İstifasını isteyeceklerin HDP‘yi Savunmak ve Desteklemek isteyenlerden çok daha geniş bir kümeyi kaplayacağı göz önüne alınarak, ilerde olursa böyle bir eylemin kendi bağımsız çalışmasını götürebilmesi için, İnternette #Erdoğanİstifa girişimi bağlamında yapılanlar sıralandı:
Tartışmaların yapılıp kararların alınacağı bir e-mail grubu kurulması. (Tamamlanması günde 100 üyeden fazla yapılamadığından birkaç gün sürebilir.) (Ek. Not Bu akşam tamamlanacak)
Bir adres alınması: erdogan.istifa.etmeli@gmail.com
gibi işlerin yapıldığı ve bu altyapının yönetiminin elbet, e-mail grubu ve bu gibi toplantılara devredileceği; keyfiliği önlemek için olabildiğince çok (ve isteyenin) moderatör yapılması gerektiği; böylece bir manüplasyon ve keyfiliğe karşı bir kontrol mekanizması oluşturulacağı vs. anlatıldı.
(Bu vesileyle orada sözlü olduğu için anlatılamayan ayrıntılı bilgiyi bu yazılı rapora aktaralım.)
E-Mail grubunda bu akşam itibariyle 260 kişi kadar olacak.
Facebook sayfasını 1382 kişi beğenmiş (sayfayı beğenene sayfada paylaşılanlar otomatik olarak haber veriliyor) 8380 gönderi erişimi olmuş. (Yani paylaşımlara 8380 bakış olmuş) 2071 Gönderi etkileşimi olmuş (Yani bir yorum, beğenme, paylaşma vs. yapılmış) 1/5 oranında etkileşim olmuş.)
Facebook Grubuna 595 kişi üye olmuş.
Twitter hesabını aktive etmeyi henüz birisi üstlenip çalışmadığından hiç bir gelişme yok sayılır. Sadece 4 takipçisi var.
Tabii olanaklar sadece bu rakamlar değil. Barış ve Demokrasi Girişimleri Ağı ve yine bu eylemin ve girişimin başlatıcısı olan HDP’yi Savunma ve Destekleme Girişiminin bütün olanakları da yine bu girişim tarafından kullanılabilir ve kullanılıyor da kısmen. Sadece bütün bu sosyal medya çalışmaları örgütsüz ve dağınık. Unlar örgütlenebilirse çok büyük bir kitleye ulaşmak ve hızla büyümek de mümkün.
*
Yapılanlar ve çalışmalar hakkında bu kısa özetten sonra, tasarlanan eylem hakkındaki anlayışlar üzerine serbest konuşmalar oldu. Toplantı biraz sohbet havasında devam etti.
Bu bölümde de özellikle slogan ve pankart, bayrak olmaması; eylemin kitleselleşmesinin en temel şartının bu olduğu; bu tür eylemin Türkiye’de bilinmediği; politik kültürüne yabancı olduğu; bu nedenle anlaşılamadığı; basit ve pasif gibi görünmesine rağmen zorluğu; ne gibi durumlarda asıl davranılabileceği gibi konular konuşuldu.
Esas olarak „Erdoğan Nasıl Durdurulabilir? Yurttaşlarca, Sessizce, Sabırla, Israrla ve Kâğıttan Turna Kuşlarıyla“ başlıklı yazıdaki yaklaşımlar daha ayrıntılı olarak tartışıldı.
Bunlar sonucunda şu gibi noktaların billurlaştığı söylenebilir.
1)      Genel olarak bir yılgınlık var. Bu nedenle ilk başlangıç önemli. Çok iyi hazırlanılması gerekiyor. Başlangıç iyi hazırlanır ve istikrarlı bir şekilde sabırla sürdürülebilirse, bu tutabilir. Gerçekten geniş bir kitle hareketi oluşabilir.
2)      Erdoğan hedef alındığı için polis’in tepkisi çok sert olabilir. Aynı zamanda Erdoğan’ın yeni örgütlemeye başladığı Osmanlı Ocakları gibi çeteler de saldırabilir. Bu nedenle hazırlıkların iyi yapılması (Basının, hukukçuların örgütlenmesi. Orada olmalarının sağlanması vs.); politik ortamın iyi kollanması, uygun bir anda eylemin başlatılması ve bunun en azından dikkati çekecek asgari bir sayıyla olması gerekir.
3)      En büyük tehlike sol gruplar ve politik kültürden geliyor. Böyle bir eylemi herkes klasik bir Erdoğan İstifa eylemi gibi anlıyor ve anlayabilir. Sol gruplar slogan ve flamalarla gelirse kesin eyleme katılmaları ve müdahaleleri engellenmeli. Eylemin gücünü pasifliğinden, yasallığından ve kitleselliğinden alacağı iyi anlatılmalı. Eylemin hukuki olarak bir gösteri ve miting karakteri taşımamasının; Seyahat etmek, fikrini yazmak ve göstermek gibi en temel, valinin veya polisin yetkisine girmeyen bir alanda kalmasının önemi iyi kavranmalı ve anlatılmalı. Bütün tartışma ve itirazlar genellikle bunun kavranılmamasından ortaya çıkıyor.
4)      Erdoğan İstifa parolasından başka bir parolaya yer verilemesi de çok önemli. Gerekçeler herkes için çok farklı olabilir. Elbet herkesin birey olarak herhangi bir yerde kendi gerekçesini açıklama hakkı vardır. Ama bu eyleme katılanlar, eylem esnasında, gerekçelerini açıklamaya kalkarak eylemi bölmemeli. Bunun da temel koşulu zaten hiç bir başka slogan, afiş, yazı, flama vs.‘nin yer almaması. Eylemin fikri ve zikre ne olursa olsun katılanları bir tek Erdoğan İstifa sözcüğünde birleştirmesi ve eşitlemesi. Katılanlar, sadece bu hedefe yönelmeli ve onu öne çıkarmalıdırlar. Bunun eylemin birliği ve kitleselliği için önemi anlatılması.
5)      Seçimler, böyle bir eyleme duyulan ihtiyacı ve ilgiyi azaltabilir. Bu nedenle sonrasını düşünerek de çalışmalı.
6)      Erdoğan İstifa’nın bir zamanlar  (Örneğin Gezi’de) atılan veya sık sık atılan „Erdoğan İstifa“ veya „Hükümet İstifa“ veya „Katil Erdoğan“, „Hırsız Erdoğan“  gibi parolalardan farkı, bu farkın bizzat eylemin biçimi ve örgütlenmesinde olduğu iyi anlatılmalı.
7)      Bu eylemi ve amaçları kısaca özetleyebilecek bir metin gerekiyor. (Bunu bir arkadaş üstlendi)
8)      Daha genişlemeyi ve ön hazırlıkları örgütlemeyi hedefleyen yeni toplantılar yapmalı.
9)      Hazırlık çalışmalarına daha geniş kesimleri katacak çalışmalar yamamız gerekiyor.
10)  Ön hazırlıkları hızla yapıp, asgari ölçüde hazır bulunmak çok önemli. Her an politik atmosfer Eylemi başlatmaya uygun olabilir. Öyle bir momentte hazırlıkla zaman kaybedilmemiş olur.
11)  Bu bağlamda haftaya bir toplantı daha yapılması, ama arası çok açılacağından, en azından gelebilenlerle arada, Salı akşamı bir toplantı daha yapılması ve hazırlıkların örgütlenmesi ve yine böyle toplantıya uygun bir mekân ayarlanması.
12)  Eylemin sembolü konusunda kâğıttan turuna kuşu yapmanın çok zor olduğu, bunun yerine başka bir şey düşünmek gerektiği de söylendi. Ama kimse denemediğinden bu öyle ortada kaldı. Bir arkadaşın kâğıt pervane önerdiği söylendi.
Benim hatırladıklarım ve anladıklarım esas olarak bunlar. Yanlış anladıklarım, hatırlamadıklarım vs. konusunda arkadaşların ek açıklamalar yapmasını dilerim.
Dostlukla
Demir Küçükaydın
19 Eylül 2015 Cumartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder